• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

Akören Köyüne Hoş Geldiniz!

AVRENDEN HATIRIMDA KALANLAR

Herkes de aynı heyecan oluyordur heralde gurbette olup da doğduğu, büyüdüğü, bir yığın hatırası olduğu köyüne gitmeye başlayınca yollar bile yormuyor insanı, ya da hissetmiyorsun heyecandan, ne çabuk da  varıyoruz her nedense.

 Yine tarlaları, bağları, bahçeleri, mezarlıkları,yaylaları, çayları gezdik bir misafir gibi, işte bitti izin dönüş vakti geldi. Hemen bir bıçak saplandı sanki yüreğime, ne çabukta alışmıştık buralara, alışmak ne demek zaten bir yanımız  hep buradaydı. Kopamıyorsun, ayrılamıyorsun. Gelirken baktığım  dönemeçten tekrar ve son kez bir daha bakıyorum…..

Aşağı Çayırların başladığı yerden seyrediyorum baharda yeşillkleri, Köy Çalını, Çakmaklı Çalı, Bağluca Çalını, ve Güneylerin üzerinde gökdelenvari duran Köyyeri Gayasına kadar.  Seyrederken, kendimi kah Karamazlarda bir sakızlık ağacının dibinde toklulara yaprak çırpıyorum, kah bağlarda çördük ağacının dalında sayıyorum, Kepür Burnunda gölde kömüşlerin üzerinden suya atlıyor sayıyorum, karşıdan, üstten,yandan bizim evi,bizim damı,bizim samanlığı,bizim bahçeyi seyre dalıyorum.  

Yok bizim eski ev, bizim bacalar, kapılar, taş ve çamurdan yapılmış  oturağa oturup ebem tarhana beklemiyor.  Dedem uca çıkıp çeşmeden ırbıkları doldur gel diye çağırmıyor. Komşumuz Sağır Gülük hala ‘lan fışgııııı nerdesin laaaaaan’ diye oğlunu aramıyor. Evin önünden öküzleri ile çifte giden Tombut Amca ‘baban evde mi, …ları heğde mi?’ deyip geçmiyor. Göcen Osman dede yoldan geçerken hişt hişt deyip bir anlam veremediğimiz işaret parmağı ile orta parmağının arasından başparmağını göstermiyor. Sığırtmaçlar sabah gündoğarken aşağı punarın orda ‘ho hoooo ‘ diye bağırmıyor.  Issak (Arif) Amca köyün ortasından odun sürükleyerek geçmiyor. Nazmi abi yolunu kesip namaza neden gelmiyorsun diye sorguya çekmiyor. Kör Sabri dayı gavenin önünde dişine göre altmış altı oynayacak birini beklemiyor. Tök Hasan dayı Panganın önüne çıkıp ‘Ey Gonşuluk Duyduk Duymadık Demeyin.’ diye bağırmıyor. Aşçının Şerif dayıya öksürenlere ‘öllüğün körüüü  b..k mu gitti boğazına’ demiyor. Gıygıl ile Goca Şavkı uzun süren kavgadan sonra yorulup birbirlerine cıvara ikram etmiyorlar. Aşık Musa destan yazıp, kaval çalmıyor.  Bekçiler çala çıkıp düdük öttürmüyor…..

Okul çocukları evin önünden geçerken tavuklarımızı ürkütmüyor. Gayserili her evin önünden geçene küfürler sallayıp geçişini engellemiyor. Oluğun  pislenmesine kızan Lütfi Hafız amca önüne kattığı çocuları kovalamıyor. Başı açık sokağa çıkan kız çocukları Hamza Dede’yi görüp kaçmıyorlar. Tarlayı pekiştiriyorsunuz diye Lüllük Dayı topumuzu kesmiyor. Şıkşık Dayı sapa gitmek için geceden kalkıp sabahlara kadar köy içlerinde kağnısını aramıyor. Hiç kimse artık Aşağı Çayırlara harman, bağlara güzevi, yaylaya yayla evi, Güneylere,Arduçtepeye, Sarıkayalara, Köy Çallarına, Bağlucalara hayat yapmıyor.  Buğdayını eşeğe yükleyip kimse Gavaklu Değirmene un için gitmiyor Her yağmur yağdığında kimse Kavşak Çayının selinden odun tutmuyor. Köprüler yapılmış kimseyi sel almıyor. Ooyuna dalıp mallar ekine girdi diye Sağır Arif Dayı ile Eyüp Dayı malları dama götürmüyor. Çobanlar akşam  oda da eşek sudan gelene kadar sopa yemiyor………

Artık evlerde kimse gaz lambasına mahkum olmuyor. Helkeleri alıp çeşmede su sırası, Körcenin tükanda gaz kuyruğu beklemiyor.  Her düğünde Çökelikçi Dayı elegcoğ oynamıyor. Kurt Ömer her gün oduna gitmiyor. Zurnacı Satılmış zurnasıyla pehlivanlara 'gavi dut, gavi duuut' demiyor.....

Evet dağlar yaşlansa da, o dağlar. Kavşak Çayı azalsa da yine aynı derelerden sızıp geliyor, bükler, ardıçlar yine aynı rüzgardan sallanıyor, Aşağı Punar hala oturuyor  köy meydanında, içenler,geçenler oluyor.

Bizim kapı yok ki. Bizim dam, bizim baca,bizim kümes, bizim arkadaşlar yok ki. Ve ben onları artık göremiyorum ki, kendi çocukluğumu göremiyorum ki, ağaran saçlarımı, sancıyan dizlerimi ve iki çift cama muhtaç gözlerimi tanıyorum.

Koskoca şehirde özlemlerim, hasretim, heyecanlarım ve  dertlerimle kendi halimde kimsesiz, kalabalıklar arasında yürüyorum……….

                                                                                                                      HASAN YALÇIN

  
1297 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın