KİTABIMIZDAN HABERDAR MIYIZ?
Bu yıl Kurân-ı Kerim’in inzalinin 1400. yıl dönümü. Yani Kur’an-ı Kerim 1400 yaşında ve bundan bütün dünya haberdar. Ancak geçtiğimiz günlerde Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yaklaşık yirmiikibin kişi üzerinde yapmış olduğu bir anketin sonucu bizleri kahretti. Ankete katılanların yüzde 20'lik (4400 kişi) bir kesiminin Kur'an-ı Kerim'i hayatta eline almadığı, yüzde 60'ının (13.200 kişi) Kur'an-ı Kerim'i eline aldığı ancak yüzüne okuyamadığı gibi sonuçlar ortaya çıktı. Bunların tamamı Müslüman. Sorsan kitabın nedir diye hemen Kur’an der. Sadece adını biliyor. İçinden bihaber.
Aynı konu ile ilgili olarak başımdan geçen bir olayı nakletmek istiyorum. 2002 yılı Aralık ayında Adapazarı’na kısa dönem askerlik için gittiğimiz garnizonda bizleri bir salonda topladılar. 155 kişiyiz. Hepimiz üniversite mezunu. Kimi komiser, kimi avukat,müftü, öğretmen,memur, amir vs …. Her kesimden insan. Samanyolu galaksisi gibi bir sürü yıldızları bulunan bir paşa bizleri karşısına aldı. Maşallah bu kadar okumuş adamın karşısında ne desem acaba dedikten sonra. İçinizde Müslüman olmayan var mı. dedi. Yoktu. Kaçınız Kur’an-ı Kerim’i okuyabiliyor? Diye sordu. Kalkan parmaklar sayıldı. 16 kişiyiz. (yüzde 10) Çok sakin olan komutan birden hiddetlendi ve şu sözleri söyledi. ‘ yaklaşık onbeş- yirmi yıldır okuyorsunuz. Okumadığınız ders kitabı, bitirmediğiniz roman, bütün dünya klasikleri, adını telaffuz edemediğiniz bilmem hangi ülkenin romancısı kalmadı. Her merak ettiğiniz kitabı alıp okudunuz. Bu kitabın yazarı da Allah hiç mi merak etmediniz bre kitapsızlar. Yazıklar olsun size bu gün burada bütün parmakların kalkmasını isterdim, bu mu sizin müslümanlığınız’ dedi ve salonu terk edip gitti. Hepimiz donakaldık. Şok geçirdik ama haklıydı. Hem de yüzde bin
Halbuki Peygamberimize inen ilk ayet, ilk emir ‘oku’. Acaba hiç düşündük mü neden namaz kıl, oruç tut, abdest al emredilmedi de oku emredildi. Bir kitabın içeriğini öğrenebilmemiz için bakmamız değil okumamız gerekir. İniş amacı okunmak ve okuduklarımızı hayatımıza tatbik etmektir. Hemen her evde okuyan olsun olmasın bir Kur’an var. Hem de güzel bir kılıfta muhafaza ediliyor. Yüksek bir yere asılıyor. Evdeki çocuk elini uzatsa, almaya kalksa hemen ordan ninesi azarlıyor oğlum elleme çarpılırsın. Çocuk bir ömür boyu kitaba dokunmuyor. Allah Korusun çarpılmayayım diye.
Okullar kapanıyor. Çocuklarımız yaz boyu sokaklarda, bilgisayarda, televizyon başında, internet kafelerde telef olup gitmesin. Hemen Kur’an Kurslarına kaydettirelim kitabımızı öğrenmeye başlasınlar. Kitaba bir dokunsunlar ve onunla iletişime geçsinler sakın korkmayın çarpılmazlar, dokunduğu için çarpılan görmedim. Siz gördünüz mü? Bu çağrım sadece çocuklara değil herkese. Okumanın yaşı yok. Bir haftada öğrenirsiniz. Yeter ki azmedin. Hepinize Kur’an’la yaşayan ve Kur’an’la nurlanan bir hayat diliyor ve sözlerimi Akif’in mısralarıyla bitiriyorum. Selam ve dua ile
Hasan YALÇIN
Ne mezarlıkta okunmak,nede fal bakmak için.
Yorumlar - Yorum Yaz