• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

Akören Köyüne Hoş Geldiniz!

SON DEVRİN FİRAVUNLARI

SON DEVRİN FİRAVUNLARI

 

 

 

            Üstad Necip Fazıl’ın 1969 yılında yayımlanan ‘’Son Devrin Din Mazlumları’’ adlı eserini çoğumuz hatırlarız. O eserde Osmanlı’nın son döneminde ve Cumhuriyetin ilk yıllarında yaşamış İslam alimlerinin (İskilipli Atıf Hoca, Süleyman Efendi, Said Nursi, Seyyid Abdulhakim Arvasi,Şeyh Esad Efendi gibi.) ne tür işkencelere, sürgünlere tabi tutulduklarını, zindanlara ve darağacına giden hayat hikayelerini anlatır. Bende o dönem bu mazlumlara zulmeden ………….. olduğu gibi bu dönemde de etrafımızdaki Müslümanlara zulmeden firavunlardan bahsetmek istedim.

 İnsanın yaratılışından günümüze kadar insanlık nice zulüm, savaş, esaret, kölelik gibi ezalara maruz kalmıştır. İlkel çağlardaki insanlık dışı davranışları eğitimsizlik, dünyadan bihaber yaşama gibi mazeretler göstererek bir nevi anlayabiliyoruz. Ama bu dönemdeki Firavunlara ne demeli.

 Günümüzde Arap Baharı ile bir bir (Mısır Hüsnü Mübarek, Libya Muammer Kaddafi, Yemen Ali Abdullah Salih, Cezayir, Tunus Zenel Abidin Bin Ali, Irak Saddam Hüseyin…… vs. ) devrilen İslam ülkelerinin başındaki Firavunlar yıllardır Müslüman halklarına yaşatmadıkları ızdırap kalmadı. Libya’da sonunda rezil bir şekilde öldürülen Kaddafi hakkında geçtiğimiz günlerde dünyanın en zenginleri arasında 8. Sırada olduğunu yazdı bazı basın yayın organları. Ya halkı. Perişan, geri kalmış, ülke kaynaklarından faydalanamaz durumdalar. Varlık içinde yokluk çekiyorlar.

Tabi ki bunlar dünyayı kendi kafalarına göre şekillendirmek isteyen Yahudi zihniyetinin planı, İslam ülkelerinin başında da bu Yahudilerin maşaları var. Tam bir dikte rejim. Halk iyice sindirilmiş, cahil bırakılmış, dışa açılamamış, yani halkın gözünü açmasına fırsat verilmemiş. Bizde de öyle değimliydi? bundan 20- 25 yıl öncesine kadar. Baskılar, yasaklar,darbeler… hep birilerinin istediği kişiler bizleri yönetmedi mi? Bizler de hep bunların laflarına, atraksiyonlarına kanıp baba demedik mi?  Hep onların oyunlarına gelmedik mi? Nice zulümlere maruz kalmadık mı?

Dünyadaki bütün ülkelerin geleceği üzerinde planlar yapan bu firavunlar, artık kendi döktükleri kanda boğulmaya başladılar. Hani derler ya zulm ile abad olanın akibeti berbad olur diye. Hepsinin akibetini Rabbim şükürler olsun birer birer göstermeye başladı. Hep onların bir hesabı vardı ya, Kur’an’da buyurduğu üzere Rabbiminde bir hesabı var. Babası Hafız Esad’ın katlettiği Müslüman sayısını geçme yarışına giren Beşer Esad’ında yakında inşallah Rabbim sonunu getirecek. Dualarımız hep zulüm altındaki Müslümanlara olsun. Elimizden hiçbir şey gelmiyor bari dualarımızla onların yanında olmaya çalışalım. Unutmayalım ki Müslümanlar bir elin parmakları gibidir. Onların üzüntüsünü biraz olsun kalbimizde hissedelim. En azından bir gece kalkıp secde de onların kurtuluşu için bir damla gözyaşı dökelim. Belki de bu bizim de imtihanımız olabilir?

SAĞLICAKLA KALIN, SÜRÇ-İ LİSAN EYLEDİYSEK AFFOLA…..

 

Hasan YALÇIN

  
2761 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın