• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

Akören Köyüne Hoş Geldiniz!

SURİYE MUHALEFETİNİN SİLAHA SARILMA İHTİMALİ

Suriye muhalefetinin silaha sarılma ihtimali

Abdullah Aydoğan Kalabalık

Kaddafi yönetiminin Libya’da sona ermesinin ardından, uluslar arası arena Suriye ve Esad yönetimi ile daha yakından ilgilenmeye başladı. Ülkede altı ayını dolduran halk ayaklanmasının bilançosu, 2934 ölü ve binlerce yaralı.

Arap Birliği Suriye’nin üyeliğini dondurma konusunu değerlendirirken, Amerikan yönetimi vatandaşlarını derhal Suriye’yi terk etmeye çağırdı.

Suriye yönetimine destek veren Rusya, uluslar arası toplumun kararlı davranmasının ardından geri adım atacağı ve desteğini çekeceği sinyalini Esad yönetimine vermeye başladı bile. Rusya’nın Irak ve Libya’da da aynı tutumu sergilediğini gördük. 

Rusya yönetimini temsil eden bir heyet bu günlerde Suriye’de temaslarda bulunuyor. Rus heyeti kabul eden Esad, Suriye’ye askeri bir müdahalede bulunulması durumunda, ülkenin parçalanması ve aşırı İslami grupların ortaya çıkması tehlikesini hatırlattı!

Toplumun farklı kesimleri ile bir araya gelerek görüşlerini dinleyen Rus heyetin, Suriye’de reformların nasıl gerçekleştirilebileceği konusunu değerlendirme fırsatı bulacağı tahmin ediliyor. Ancak Suriye muhalefeti Rus heyetin kendileri ile görüşme konusunda her hangi bir girişimde bulunmadığını açıkladı.

Ruslar, Suriye’nin geleceğini yine Suriye halkının belirleyeceğine vurgu yapıyor. Ülkenin farklı şehirlerini gezen Rus heyetin başkanı, Suriye’de değişimin şiddetten uzak ve barışçıl bir şekilde gerçekleşmesini temenni ettiklerini söyledi.

 ‘Ormanın içindekiler sadece ağaçları görür’ hesabı, yıllardır halkının uyguladıkları politikaları sözlü olarak eleştirmesine bile tahammül edemeyen rejimler, son dokuz aydan bu yana farklı ülkelerde yaşanan isyanlar karşısında siyasi akıl dengelerini kısmen kaybetti. Esad ile Kaddafi’nin söylemleri neredeyse aynı. Kaddafi doğrudan el Kaide ile Batılı eski dostlarını korkutmaya çalışırken, Esad aşırı dinci gruplar demeyi tercih ediyor.

Ülkenin bölünme tehlikesi ile Kürleri ima ederek Türkiye’ye gözdağı vermeye çalışan Suriye rejimi, aşırı İslami hareketler kozu ile de batılıları korkutmaya hedefliyor.

Eş zamanlı olarak bir grup Amerikalı papaz da Suriye’de görüşmelerde bulunuyor. Papazların, Esad rejiminin yıkılması durumunda aşırı İslami grupların işbaşına gelmesi durumunda, bu ülkedeki Hıristiyanların olumsuz etkilenme olasılığını araştırdığı belirtiliyor.

Amerikalı din adamları ile bir araya gelen Suriye Müftüsü Ahmed Hassun, din adamlarının halklar arasında kültürel ve ahlaki bağların güçlenmesinde önemli roller üstlendiğini söyledi. 

1967 savaşından bu yana İsrail işgali altında bulunan Golan Tepeleri sakinlerinden oluşan 538 kişi de Suriye’nin farklı şehirlerinde halkla görüşmelerde bulunuyor.

Öte yandan Suriye muhalefeti başkent Şam’ın kenar mahallelerinden birinde bir toplantı düzenleyerek; ‘Despot rejimin devrilmesinin ve devrimin barışçı yollarla gerçekleşmesinin zaruretine’ vurgu yaptı. Muhalefetin açıklamasında dikkati çeken en önemli nokta; ‘Gösterilerin silahlı direnişe dönüşmemesi’ konusunda uyarıydı. Çağrıda silahlı çatışma çağrılarına uyulmamasının gerektiğini belirtti.

Arap milliyetçisi, Marsist, solcu ve Kürt Partilerinin temsilcilerinden oluşan yaklaşık 300 kişinin katılımı ile Şam’ın Halbun Kasabası’nda gerçekleştirilen toplantının ardından yapılan basın toplantısında konuşan Ulusal Koalisyon organizatörlerinden Hasan Abdulazim; ‘Güvenliğe dayalı despot rejim sona ermelidir. Bu Baas ve Cephe Partilerinin ortadan kaldırılacağı anlamına gelmez, suç işlemeyenler ve eli kana bulanmayanları vatanın tekrar inşa edilmesi için aramıza kabul etmeye hazırız.’ Dedi.

Basın toplantısından sonra okunan sonuç bildirisinde; ‘Güvenlik temeline dayandırılarak kurulmuş olan despot rejimin yıkılması amacıyla, -silahsız olmak kaydıyla- ülkedeki bütün siyasi oluşumlara devrime katılma çağrısında bulunuldu. Suriye halkı özgürlük, demokrasi ve saygınlığına tekrar kavuşana kadar mücadeleye devam edilmesinin gereği’ ifade edildi.

Silahsız gösteri düzenleyen insanların güvenlik güçleri tarafından öldürülmesinin, ‘silahlı intikam saldırılarının’ nedeni olduğunun altı çizilen bildiride, gerçek sorumlunun askeri yöntemlerle göstericileri dağıtmakta ısrar eden Suriye yönetimi olduğu vurgulandı.  

Bildiride mezhep ve etnik grupların silahlandırılması da kınandı ve bu tür politikaların son derece tehlikeli olduğu belirtildi.

Geçen cumartesi günü Şam’da gerçekleştirilen, ancak Suriye muhalefetinin omurgasının oluşturan İslami hareketlerin yer almadığı bu Suriye muhalefeti konferansı Antalya, Ankara, İstanbul ve Brüksel toplantılarının ardından düzenlenen beşinci toplantıydı. Suriye muhalefeti tarafından daha önce Şam’da bir konferans düzenleneceği açıklanmış, ancak ordunun müdahalesinin ardından bu toplantı iptal edilmişti.

Rus heyetin Suriye gezisi ve Suriye muhalefetine rejim tarafından verilen konferans yapma izni, Kaddafi rejiminin Libya’da devrilmesinin ardından köşeye sıkışan Esad’ın durumu kurtarma manevrası olarak yorumlanıyor.

Suriye’de halk ayaklanmasının altı ayını doldurması ve her geçen gün ölenlerin sayısında yaşanan artışın, ülke muhalefetini silaha sarılmaya zorlayabileceği öngörülüyor. Uzmanlar Suriye’ye dış müdahale ihtimalinin en azından şimdilik zayıf olduğunu belirtiyor.