HAYDİ SEÇİME
HAYDİ SEÇİME
Önümüzdeki Mart ayının son Pazar günü tüm Türkiye genelinde yerel seçimler yapılacak. Sokağa çıktığımızda her taraf parti bayrakları, afişler ve resimlerle dolu. Hemen hemen hepsi memlekete neler yapacaklarını sıralamışlar birbiri ardına. Ama bu millet artık uyanık, boş vaatlere karnı tok. Herkes iş istiyor, laf değil.
Köyümüzde de seçim atmosferinin bayağı sıcak olduğu haberlerini alıyoruz. Onlar ne vaat ediyorlar bilmiyorum ama bağlıcanın yolunu, çeşmenin musluklarını , köprüyü falan yaptıracağını Ocak/2007 de seçtiğimiz azalarımız yaptıracaklarını tüm dünya basınına demeç vererek anlatmışlardı. Bilmiyorum yapıldı mı? Şayet yapılmadıysa, bunlar gibi sadece kuru laf kalabalığı yapacak veya köyün önünü tıkayacak bir muhtar seçmemeye özen gösterirsek hepimiz için hayırlı olacağı kanaatindeyim. Ziya Paşa’nın dediği gibi ‘ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.’ Malumunuz olduğu üzere köyümüzün bir derneği var. Dernek seçimlerinde ve toplantılarında edindiğim tecrübeye dayanarak söylüyorum. Bir araya gelince o kadar hararetli tartışmalar, atışmalar, sürtüşmeler oluyor ki inanın kabile savaşları gibi geçiyor. Ama iş aidat ödemeye, fedakarlığa, bir şeyler yapmaya, hasılı icraata gelince ortalık sütliman hiç kimse yok.
Yönetim işi ekip işidir. İster muhtar ol, ister belediye başkanı, istersen başbakan. Ekibin iyi olursa başarılı olursun. Bütün işi muhtara, başkana bırakırsan hiçbir şey yapamazlar. Başarı sağlayamazlar. Muhtar seçince bütün işi ona bırakmamak hep birlikte yardımcı olmak gerekir. Ama maalesef bizde öyle bencil bir zihniyet var ki. Adam başarısız olsun, bir şey yapamasın da bizde arkasından laf edelim. Başarısız olursa bunun zararı kime dokunur, ayrı bir gezegende yaşamıyoruz ki, aynı geminin yolcularıyız. Birlik ve beraberlik içinde olsak da bu memleket için ne yapılabilir onun tartışması, onun gayreti içinde olsak kıyamet mi kopar. Kimse kusura bakmasın ama maalesef bu zihniyetimizi değiştirmeden bırakın muhtarı değiştirmeyi, dünyanın en başarılı insanını da seçsek başarılı olamaz. Bir arpa boyu yol alamaz.
Söyleyecek o kadar çok sözüm var ki. Ama başınızı ağrıtmak istemiyorum. Şu ben sözünü lügatimizden bir silelim. Biz sözünü telaffuz edelim. Ben yaptım, ben ettim. Bırakın artık. Bencillik, benlenmek şeytandandır unutmayalım. Gelin dostlarım biz demeye başlayalım da şeytanı da işimize karıştırmayalım.
SAYGILARIMLA
HASAN YALÇIN
Yorumlar - Yorum Yaz