• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

Akören Köyüne Hoş Geldiniz!

GEÇMİŞE ÖZLEM

GEÇMİŞE ÖZLEM

 

 

            İnsan bazen kalabalıklar arasında yazlnızdır. O yalnızlık zamanında bulunduğu zaman ve mekanda sadece bedenen bulunur. Kalben ve fikren kim bilir nerelerdedir. Hayallere dalar. Bazen  gelecek hayaline, bazende geçmişe, bir rüyadır bu ama uykuda değildir. Uyanıkken görülen bir rüya.

            Benimde geçmiş rüyalarım olur bazen,dalarım…giderim otuz yıl önceye… Yaz ayı başlar başlamaz bir orak telaşı sarar herkesi.  tırpanlar, çekiçler, örsler hazırlanır. Oraklar, yabalar,dirgenler, anadutlar yapılır, satın alınır, tamir edilir. Sabah güneş doğmadan düşülür yollara. Erkenden daha güneş ortalığı kasıp kavurmadan çıkımı yarılamak lazım. Orak biter bitmez köy önüne, aşağı çayıra, harman yerleri hazırlanır, harmanlar düzlenir, ıslanır, pekiştirilir. Harman keliği yapılır. Kağnılar tamir edilir. Tekerlekleri yağlanır ki sesi güzel çıksın. Saplar taşınır kağnılarla harmana, ağacasoluktan, öbektaşbağından,akyarlardan, ağabağlarından, akkayadan, ekizçeçaldan, çalmandan …. Düvenlerin çakmak taşları tamamlanır. Koşulur öküzler, atlar. Herkes yarışır düvene binmeye. Akşam olup sap samana dönüşünce, som savurmak için rüzgar esmesi beklenir yaba elinde, şöyle bir güzel rüzgar esse de savursa somunu rahata erecek ama nafile, buğdaylar ambara, samanlar çuvallarla, çetenlerle samanlığa taşınır. Ambarla, samanlığı doludurduysan, yakmaya odun, ekmeğin yanına da pekmezle turşu oldumu, değme ileçberin keyfine üstüne sar bir tütün, yak bir birinci. …

            Harman bitince başka bir telaş başlar köyde, bağ bozumu, güzevleri tamir edilir şınavatlar hazırlanır. Banmalar, sepetler, bağ makasları. Bir ay boyunca sürer üzüm kesmesi, pekmez yapması, bir devekten bir heğ üzüm çıkar. O yokluk ve yoksulluğa inat bu bolluk.

            Orak,Harman, Bağ bozumu derken iş biter mi? Gelecek yılın ekini ekilir. Sabanların bakımı, demiri demirciye götürüp burunlatmak, cemeği bilemek, zevleyi, boyunduruğu hazırlamak lazım.

            Bu arada herkes bu işi yaparken çobanlar yazın yaylada, hanımlar kışlık çökeliği, yağı, yatağın yorganın yünü, giyeceği çorabı, erkekler yakacağı odunu hazırlamanın derdinde. Koyunların, kuzuların, keçilerin, oğlakların boynundaki zilleri, kelekleri, çanları, meleyişleri  sabahleyin düvenlikten, şarlaktan,gağur gayasından,  tam bir senfoni orkestrası  gibi gelir insanın kulağına.

            Daha o kadar çok şey varki, akşam odun yarması, malları sulaması, koyunların sağılması, yemlenmesi…

            Ama şimdi hiçbirisi yok. Tarlalar orak sesine, dağlar kağnı sesine hasret, çocuklar düvene hasret, çiftçiler ambara, samanlığa, tütüne hasret, çobanlar kuzuya,köpeğe, dostluğa hasret, tırpanlar çekice, somlarımız rüzgara hasret. İnsanlar insanlığa, yarene, sohbete,muhabbete hasret.

             

Selam ve dualarımla

HASAN YALÇIN


Yorumlar - Yorum Yaz