• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

Akören Köyüne Hoş Geldiniz!

HAYDİ OKULA

HAYDİ OKULA

 

 

            Okullar açıldı. Onaltı milyon öğrenci okula başladı.Pırıl pırıl çocuklar. Hepsi birer beyaz sayfa üstüne istediğini yaz, istediğini resmet. İstersen karala, istersen buruştur işe yaramaz hale getirip atıver kenara.

 

            Okul açılınca tabiki kırtasiye, kitap, defter, kaplık, çanta vs. bir sürü malzeme lazım. Burada bunların fiyatından pahalılığından bahsetmeyeceğim. Hiç dikkat ettiniz mi çantanın dışında cindy baby, defterin dışında spıderman, etiketlerde amerikan çizgi film kahramanları … v.s. nasıl bir kültür emperyalizmi anlayana. Neden bizim hiç mi kahramanımız yok?  defterin dışına Fatihi, çantanın dışına Alparslanı, Etikete Yavuzu, Ulubatlı Hasanları, Molla Güranileri, Akşemsettinleri, … Tarihimiz kahramanlıklarla dolu, bunları resmetmeye ne defter yeter, ne çanta. Ama bunları  basacak,yayınlayacak,etiketleyecek kahraman yok. Hemen  mazaret hazır, zamane çocuğu efendim. Biz böylemiydik eskiden diyenlere ben sadece gülüyorum. Çünkü çocuk ne görse ona özeniyor. Bizim zamanımızda yokmuydu böyle özentiler, Cüneyt Arkın filmi izleyen önüne gelene karate yapmaya, kara şimşek izleyen arabasıyla veya saatiyle  konuşmaya, Rambo filmi izleyen bıçağına özenip ertesi gün hemen satın alıp etrafa göstermeyi marifet sayanlar hiç de az değildi.  

            Bu çocuklar birer tohum, okullar toprak, öğretmenler ise bahçıvan. Bahçıvan ne kadar iyi olursa çiçeklerde o derece güzel olur. Ama bu tohumlardan bir halt olmaz deyip sadece toprağa bırakırsan ayrıklar,yabani otlar, dikenler yetişir ve her geçenin koluna bacağına batar, incitir. Etrafa zarar verir hale gelir.

Çocuğun okulda tek örneği öğretmenidir. Okula yeni başlayan çocukların gözünde öğretmeni o kadar kutsaldır ki her dediğini yapar, anne babasından daha çok öğretmenini dinler, daha çok onu sever. Liseye gelen çocuğa bakıyoruz. Öğretmenine karşı geliyor, dayak atmaya kalkıyor. Burada öğrenciden ziyade öğretmeni sorgulamak lazım. Bu çocuğa bu geçen yıllar içinde ne öğretti ki bu çocuk bu hale  geldi.

Okumak, okutmak tabiki güzel ama kitapları inceliyorum. Bomboş, bilgi, görgü, ahlak hiçbir şey yok. Okullarda öğrenciye ingilizceyi haftada beş saat, ahlak dersini bir saat verirsen sonuç gayet normal. Hele bir haram nedir? helal nedir? Büyüğe saygı, küçüğe sevgi, yardımseverlik, cömertlik  gibi kavramları bir anlat. Öğretmen de dersine tam saatinde girip öğrencinin dersinden çalmamakla haramı, öğrencisini yeni filizlenen bir tomurcuk misali severek yetiştirerek sevgiyi, saygıyı öğretse bak o zaman sen yetişen nesile. Kavramları hep değiştirdik, içini boşalttık. Talim ve terbiyeyi eğitim ve öğretim yaptık.  Herşeyi öğretiyoruz ama nafile terbiye olmadıktan sonra öğret dur. Terbiyesiz bir eğitim.

Geleceğimizin teminatı çocuklarımıza bunlar hep aynı model bir işe yaramaz deyip dışlamak yerine onlara  zaman ayırıp,ilgilenip, bıkmadan usanmadan bir şeyler anlatmalıyız. Çiçek yetiştirmek o kadar da kolay bir iş değil unutmayalım. Rabbim neslimizi vatanına, milletine ve ecdadına yaraşır hayırlı birer insan olmayı nasip eylesin. Bütün öğretmen ve öğrencilere başarılar ve kolaylıklar diliyorum. Allah’a emanet olunuz.

HASAN YALÇIN

 

 

 

 

 


Yorumlar - Yorum Yaz