KRİZDEYİZ
Hepimizin malumu son yıllarda tüm dünyada ekonomik kriz, küresel kriz, ekonomik daralma gibi söylemleri sıkça duyar olduk. Bu krizden kurtulmanın yolları araştırılıyor. Ekonomistler tartışıyor. Bu krize nereden çıktı? Nasıl kurtuluruz? Bize de dokunur mu? Teğet mi geçer tartışılıp duruluyor. Bir çok firma kapısına kilit vuruyor, işçi çıkarıyor, patronlar firmayı küçültüyorlar, bu çarkı nasıl döndürürümün hesabını yapıyorlar. Nakit sıkıntısı, dönen çekler, ödenemeyen krediler vs. hemen hemen her gün yaşadığımız veya tanık olduğumuz olaylar.
Acaba bunun sebebi nedir? Neden bu hale geldik? Nasıl kurtuluruz diye önce aklıma iktisat veya ekonomi kitaplarını karıştırmak geldi. Ancak bildik fikirler, teoriler, görüşler, tezler vs. şu ana kadar da bu görüş veya teorileri uygulayıp da dibe vuran bir ekonomiyi düze çıkardığı görülmemiş. Artık eskiyen, önemi kalmayan bu tezleri inatla savunmanın da bir anlamı kalmadığı kanaatindeyim.
Bilmem hangi yunan filozofunun teorisi, İngiliz iktisatçının görüşünü geçelim. Kendimize bakalım. Biz krize girmemize sebep olacak bir hata mı yaptık acaba? Yaşantımızda ne gibi değişiklikler oldu. Neleri kaybettik? Enfal Suresi 53. ayet buna cevap veriyor. ‘Allah bir kavme (topluluğa) verdiği nimeti, onlar kendilerini değiştirmedikçe değiştirmez.’ Dünyada yedi milyar insan var. Bunun bir buçuk milyarının Müslüman olduğu söyleniyor. Bu bir buçuk milyar müslümanı da Kur’an ve sünnet süzgecinden geçirsek acaba elimizde kaç Müslüman kalır hiç düşündük mü?
Hepimizin evinde, arabasında veya bir yerlerde yazar ‘Huzur İslam dadır’ Tamam huzur İslam da da biz İslam damıyız? O zaman bu huzursuzluk niye bir bakalım İslam memleketlerine, Afrika sömürülmüş yoksul, kabile savaşları almış başını gidiyor. Kafkaslar karışık, Ortadoğu perişan, Balkanlar daha yeni duruldu. Bu Müslümanlar tam anlamıyla islamı yaşasalar bunların hangisi gelirdi başlarına. Birlik yok, dirlik yok, perişan bir vaziyet, inşallah bir gün kendimize geleceğiz.
Memleketimizin de yüzde doksan dokuzu Müslüman deniyor. Ne müslümanı laf. Tam anlamıyla Müslüman olsa ticarette çek, senet, faiz olur muydu? Banka sistemi bu memlekete 1850 yılından sonra geldi. Niye önce yoktu? İslam da faiz haramsa banka kurmak tabiri caizse Müslüman memleketinde salyangoz satmak değilse başka nedir? Daha da ileri gidildi herkesin cebine bir kart soktular. Hemen başladık harcamaya, sanki hiç ödemeyeceğiz. Allah aşkına hangi ekonomik sistemde var kazanmadan harcamak, bu yanlıştan bir uyanalım. Herkesi borçlandırdılar 5 yıllığına otomobil, 10 yıllığına konut kredisi öde bakalım. Nasıl olsa banka seni kıskaca aldı on yıl kıpırdama şansın yok. Sen kıpırdamayınca piyasa nasıl kıpırdasın.
Dostlarım sanırım artık uykudan uyanmamızın vakti geldi. Toplumumuz eskisi gibi cahil değil, okumasa bile televizyondan, internetten bir şeyler görüyor, duyuyor. Bir şekilde haberdar oluyor. Aklın yolun birdir. Bizim dinimiz bize bir şeyi yasakladıysa bunda birey ve toplum için faydalar vardır. Kesinlikle Allahü Teala bizim dünya ve ahiret saadetimiz için bu yasağı koymuştur. Bir düşünün göreceksiniz…. Kaybettiğimiz değerlerimizi bir aramaya koyulalım. O değerlere tekrar sahip olduğumuz da inanın kriz falan hikaye........
SAYGI VE MUHABBETLERİMLE
HASAN YALÇIN
Yorumlar - Yorum Yaz