• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

Akören Köyüne Hoş Geldiniz!

UYAN VE KENDİNE GEL ARTIK

UYAN VE KENDİNE GEL ARTIK

 

 

            Son günlerde Mısır, Suriye,Yemen ve Libya’da yaşananlar hepimizi derinden  üzüyor. Ama elimizden hiçbir şey gelmiyor.Sadece seyrediyoruz. Neden hep Müslümanlar eziliyor, hor görülüyor, geri bırakılıyor, sömürülüyor…. Neden? Neden? Neden hep biz?

            Bunun sebebi acaba bize yansıttıkları gibi, o ülkelerdeki dikta rejimlerden mi?Oralardaki ezilen halkın yeter artık demesi mi? Kendine gelmesi mi? Demokrasiyi istemesi ve bunu da bu şekilde ortalığı yakıp yıkmakla mı elde edecekleri sandıklarından mı? Yoksa yine o bizim bildiğimiz malum şahsiyetlerin bu ülkeleri sömürmek için kurdukları bir tezgah mı?  Yine aynı senaryonun filmini bir daha mı çekmeye başladılar… Hani hep yapıyorlar ya Irak’ta olduğu gibi demokrasiyi size biz getireceğiz deyip, yıllarca oraları talan etmeleri, sömürmeleri, halkı perişan etmeleri, kadınların ırzlarına geçmeleri,özgürlük deyip halkı köleleştirmeleri….

            Acaba Türkiye’nin son günlerde Dünya  üzerinde yaşanan ekonomik krizden başarılı  bir ekonomi yönetimiyle en az hasarla çıkması, Dünya siyasetinde sözü geçen bir pozisyona gelmesi, dünyanın herhangi bir yerinde yaşanan olayla ilgili olarak herkes kulak kesilip bu konuda Türkiye ne diyecek diye beklemesi, bir zamanlar hep Avrupa Birliği derken son zamanlarda bu Avrupa lafını hiç ağzımıza bile almayıp yönümüzü Ortadoğu’ya ve Afrika’ya, Balkanlara (Makedonya, Kosova, Arnavutluk) daha doğrusu İslam dünyasına çevirip Yine eskiden olduğu gibi Müslümanların Liderliğine soyunmamızdan mı, vizeleri bir bir kaldırıp milyar dolar ihracatlara başlanılması ve ekonomik işbirliği içine girmemiz birilerinin kovanına çomak sokmamızdan mı? Yada ortalığı bulandırıp da balık avlamak istemeleri mi?

            Bu yapılanlar her ne kadar Mısır’a, Lübnan’a, Suriye’ye, Yemen’e, Libya’ya yapılıyor gibi görünse de, asıl amaçlarının Türkiye’nin önünü kesmeye çalışmaktan başka bir şey değildir.

            Bizim içeridekiler her ne kadar Türkiye’nin attığı adımları görmeseler de, Ekonomideki, iç ve dış siyasetteki etkili politikasını anlamasalar da elin gavuru dışarıdan daha net görebiliyor. Biraz ekonomi,iktisat ve istatistik bilgisine sahip kişiler ekonomimizin ne derece güçlendiğini görmemeleri için gözlük takmaları gerekir. 

            Türkiye’nin son yıllardaki milli gelir artışı, yapılan tüneller,  metrobüsler, hızlı trenler, otoyollar, 3.köprüler, marmaraylar, denizaltı otoyolu projeleri… vs. ülke baştan başaşantiye görünümü haline gelmesini içerdekiler görmese de dışarıdakiler görüyor.İçerden karıştırmak istiyor olmuyor. Bu sefer türlü oyunlarla çevremizi,ekonomik ilişki içinde bulunduğumuz ülkeleri karıştırıp, bizi zarara uğratmaya ve yıpratmaya çalışıyorlar.

            Dostlarım şunu iyi bilmenizi isterim ki gelecek yüzyılda dünyada ekonomisi, prestiji, siyasi ve stratejik önemi en fazla artacak ülke Türkiye. Avrupa 2030’larda yaşlanmış,üreten değil tüketen  bir insan potansiyeline  sahip olacak,  Aile mefhumu bitti, hiç kalmayacak. Doğurganlık oranı eksilerde, devlet kadınlara al sana şu kadar dolar çocuk doğur diyor.Hayır ben fizyolojik ve biyolojik yapımı bozamam diyor. Uzak doğuda Japonya’nın hep ekonomisinden, zenginliğinden bahsediyorlar ama halkın yüzde 99’unun  ilahi bir dine, Allah’a inancı yok.budist,mudist yani ataist.   Ve halkın yüzde otuzunun ölüm nedeni intihar… Keza Avrupa’nın da bundan pek farkı yok. Acaba bunlar ekonomik sıkıntıdan mı kendi yaşamına son veriyor.

             Şimdi herkes bana bu kadar hayalperest de olunmaz ki diyebilir ama Ülkemiz gerçekten gelecek yıllarda dünyanın parlayan yıldızı olacak. Yakında göreceksiniz ne Rusya kalacak, ne Amerika, ne Avrupa,ne Japonya…   Yeter ki inancımız sağlamolsun.  Sevgi ve muhabbetlerimle  HASAN YALÇIN

 


Yorumlar - Yorum Yaz